Bernard Shaw, “Susmak, ilgilenmemenin en iyi işaretidir” der. Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu, Kurum İdari Kurulu toplantılarında imza altına alınan konularda artık susmak yerine konuşmayı tercih etmelidir. “Davranışlar kelimelerden daha fazla konuşur ve daha çok şey ifade eder” diyen Oscar Wilde sanki sorunlarına çözüm bekleyen KYK çalışanlarının tavır ve davranışlarına bakarak konuşmuş gibi.
KYK çalışanlarının sorunlarını Genel Yetkili sendika olarak Kurum İdari Kurulu (KİK) toplantılarına taşıdık. 2013-2014 yıllarında gerçekleştirdiğimiz toplam dört adet KİK toplantısında, görevde yükselme, yurt yönetim memurlarının derece sorunu, özel ve gece hizmetlerinde nöbet ücreti, görevlendirme çalışanlara giyim yardımı, koruma ve güvenlik kadrosu personeline başka kadroya geçiş hakkı, muhasebe yetkilisi mutemetlere mali sorumluluk ve risk tazminatı, servisten yararlandırılmayan nöbetçi personele otobüs kartı ya da kart karşılığı para verilmemesi, yıllarca müdürlük yapanların yargı kararı gerekçe gösterilerek gözden çıkarılması gibi birçok konuyu masaya taşıdık.
KYK’nın en önemli açmazı, kurumu yüceltmek için omuz veren ve yargı kararı ile gözden çıkarıldığı hissi yaygınlaşan yurt müdürleriyle ilgili henüz çözüm üretmemiş olmasıdır. Kurum içi görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının uzun zamandır gerçekleştirilmemesinin gerekçesi, 31.08.2013 tarihinde hazırlanan çerçeve yönetmeliğe uygun kurumun yönetmeliğinin henüz değişmemiş olmasıydı.
Eğitim-Bir-Sen olarak, Nisan 2013, Ekim 2013, Nisan 2014 ve Ekim 2014 Kurum İdari Kurulu toplantılarında görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının bir an önce gerçekleştirilmesini talep ettik. Çerçeve yönetmelik sonrası nihayet, 29.11.2014 tarihinde Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği yayınlandı. Yönetmelik yayınlandıktan sonra sendika olarak, KİK kararları gereği bir an önce görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavı yapılmasını istedik.
Hâlâ görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının yapılmaması, kariyer beklentisi içindeki personelin diğer kurumlara geçmeyi düşünmesine neden olmakta, kuruma olan bağlılık ve güveni zayıflatmakta ve bunun doğal sonucu olarak iş verimi azalmaktadır. Artık hiçbir hukuki ve fiili engeli kalmayan görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının bir an önce gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
657 sayılı Kanun’a göre Genel İdare Hizmetleri sınıfında yer alan ve gerçekte, ifa ettiği hizmetler göz önüne alındığında kurumun omurgasını oluşturan yurt yönetim memurları, büyük çoğunluğu lisans mezunu olmasına (ki bu bizzat kurum tarafından özellikle gözetilmektedir) ve benzer kadro unvanları ¼ derecede bulunmasına rağmen halen 5. kadro derecesinin ötesine gidememektedir. Yükseköğrenim (lisans) mezunlarının 1. dereceye yükselmesi için bir kanuni engel bulunmamaktadır. Ancak, Maliye Bakanlığı’nın kadro ihdaslarında uygun görüş vermediği için “memur” unvanında 5’ten yukarı kadro bulunmamaktadır.
Eğitim-Bir-Sen olarak, Nisan 2013 ve Nisan 2014 Kurum İdari Kurulu toplantılarında, yurt yönetim memurlarının 3. dereceye yükselebilmeleri ya da bu memurlara “veri hazırlama ve kontrol işletmeni” kadrosu verilmesini talep etmiş, söz konusu talebimizle ilgili olarak kurum tarafından VHKİ kadrosu verilmesinin bu kadro unvanın diğer tüm kurumlarda da bulunması nedeniyle toplu sözleşme görüşlerinde yurt yönetim memurlarına münhasır taleplere/kazanımlara engel olacağı, 3. dereceye yükselme konusunun ise kurum tarafından gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığı, Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığı’nca çalışma yürütülmesi gerektiği ifade edilmişti. Bu yönde atılmış somut bir adım mevcuttur. 21 Kasım 2014 tarihli ve 29182 sayılı Remi Gazete’de yayımlanan 2014/6986 sayılı Bakanlar Kurulu kararında (dolu/boş kadro kararnamesi) 600 adet Yurt Yönetim Memuru kadrosunun kadro derecesi 5'ten 4'e yükseltilmiştir. Bu “memur” unvanlı kadrolarda bir ilktir. Bu itibarla yurt yönetim memurları özelinde lisans mezunu olanların birinci dereceye kadar yükselebilmeleri bir an önce sağlanmalıdır.
En önemli konuların başında, özel ve gece hizmetlerinde nöbet ücreti gelmektedir. Kuruma bağlı yurt müdürlüklerinde özel ve gece hizmetlerinin yürütülmesi ile ilgili hususlar, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 101. maddesinde yer alan, “Günün yirmi dört saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde çalışan Devlet memurlarının çalışma saat ve şekilleri kurumlarınca düzenlenir...” hükmü ile Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Yurt İdare ve İşletme Yönetmeliğinin 37 nci maddesinde yer alan; “Yurtlarda; Genel Müdürlükçe düzenlenecek talimata göre özel ve gece hizmetleri verilir. Bu hizmeti yürütmek üzere gerekli personel bulundurulur. Özel ve gece hizmeti, hizmetin devamıdır” hükmüne istinaden Özel ve Gece Hizmetleri Talimatıyla düzenlenmiş bulunmaktadır.
Mezkûr talimat, özel hizmetin normal günlerde 17.30-24.00, hafta sonu ve diğer resmi tatil günlerinde 08.30-24.00, yarım çalışılan günlerde ise 13.00-24.00 saatleri arasında yürütülen hizmetler olduğunu ve bu hizmet karşılığında personele fazla çalışma ücretinin ödeneceğini (Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile 2015 yılı için saat başı 1,63 TL olarak belirlenmiştir); gece hizmetinin de 24.00-08.30 saatleri arasında yürütülen hizmetler olduğunu ve bu hizmet karşılığında bir gün süreyle izin verileceğini öngörmüştür.
Bu durumda özel ve gece hizmeti adı altında nöbet görevi ifa eden yurt yönetim memuru ve diğer kurum çalışanları saat başına 1,63 TL fazla çalışma ücreti almakta; özellikle servis ve yemek hizmeti olmayan bu saatlerde yapılan çalışma için kişinin cebinden sarf ettiği yol ve yemek gideri, aldığı fazla çalışma ücretinin çok altında kalmaktadır.
Öte yandan, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı yatılı ve pansiyonlu okullarda öğrencilerin yeme, yatma, dinlenme, eğitim-öğretim vb. hizmetleri yürütenler ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’nda (SHÇEK) barınanların yeme, yatma, dinlenme veya etüt saatlerindeki denetim ve gözetim hizmetlerini yürütenlere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Ders Görevi” başlıklı 89. maddesinde yer alan, “Her derecedeki eğitim ve öğretim kurumları ile Üniversite ve Akademi (Askeri Akademiler dahil), okul, kurs veya yaygın eğitim yapan kurumlarda vb. kuruluşlarda öğretmen veya öğretim üyesi bulunmaması halinde öğretmenlere, öğretim üyelerine veya diğer memurlara veyahut açıktan atanacaklara ücret ile ek ders görevi verilebilir. Ücretle okutulacak ders saatlerinin sayısı, ders görevi alacakların nitelikleri ve diğer hususlar ilgili Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulunun kararı ile tespit olunur” hükmü gereğince ek ders ücreti ödenmektedir.
Bu durumda, 22.12.2000 tarihli ve 24268 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünün Merkez ve Taşra Teşkilatı ile Sosyal Hizmet Kuruluşlarında Okutulacak Ders Saatlerinin Sayısı, Ders Görevi Alacakların Nitelikleri ve Benzeri Diğer Hususların Tespitine Dair Esaslara dair 2000/1648 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın “Ek Ders Birim Ücreti” başlıklı 8. maddesinde yer alan, “657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 176 ıncı maddesi gereğince ödenecek birim saat ücretleri, gündüz öğretimi kapsamında görev yapanlar bakımından gündüz öğretimi için belirlenen gösterge rakamı, gece öğretimi kapsamında görev yapanlar bakımından da gece öğretimi için belirlenen gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımından oluşan miktar üzerinden ödenir.” hükmü ile “Nöbet Görevi” başlıklı 9’uncu maddesinde yer alan “Sosyal Hizmet Kuruluşlarında çalışan personelin nöbet tutmaları halinde, her nöbet günü için 3 saat ek ders ücreti ödenir. Bu ödeme haftada 9 saati geçemez. Nöbet izninden yararlananlara bu ödeme yapılmaz” hükmü gereği gece nöbeti için 10,02 TL nöbet (ek ders) ücreti ödenmektedir.
Nitekim Eğitim-Bir-Sen olarak, Ekim 2013, Nisan 2014 ve Ekim 2014 Kurum İdari Kurulu toplantılarında yurt yönetim memurlarına olağan mesai saati haricindeki özel ve gece hizmetlerinde geçen çalışma sürelerine karşılık, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu ve MEB’e bağlı yurt ve yatılı okullarda görev yapanlara ödenen miktarda bir ödeme yapılması ya da yurt yönetim memurlarına özel ve gece hizmetleri için fazla çalışma ücreti yerine ek ders ücreti gibi münhasır bir ödeme yapılması istemiştik.
Kurum hizmetlerinin yükseköğrenim gençlerine yönelik kendine özgü nitelikleri olan ihtisaslaşılması gereken hizmetler olması sebebiyle yarınlarımızı emanet edeceğimiz ve geleceğimizin teminatı olarak gördüğümüz gençlerin eğitim ve öğrenimlerini huzurlu, güvenli ve sağlıklı bir ortamda tamamlamaları ile bu hizmetleri yürüten personelin memnuniyetinin artırılması suretiyle daha etkin ve verimli bir şekilde görevlerini yerine getirmeleri için kurum çalışanları bütçe kanunuyla belirlenen fazla çalışma ücretine mahkûm edilmemeli, özel ve gece hizmetleri için münhasıran nöbet ücreti ödenmelidir.
Diğer bir konu, Memurlara Yapılacak Giyecek Yardımı Yönetmeliğinde yardımcı hizmetler sınıfında bulunup da görevlendirme yoluyla şoför, santral memuru, kaloriferci vb. kadrolarda görev alan personele giyim yardımı yapılacağına dair bir hüküm bulunmadığı gerekçesiyle söz konusu personele giyim yardımı yapılmamaktadır. Ancak başka kurumlarda giyim yardımı yapılmasını gerektirecek kadrolarda fiilen çalışanlara bu yardım verilmektedir.
Nisan 2013 Kurum İdari Kurulu toplantısında özel güvenlik hizmet alımı nedeniyle atıl durumda kalan bekçi kadrosunda görev alan personele, giyim yardımının nakdi olarak yapılması; yine aynı gerekçeyle başka birimlerde görevlendirilen bekçi kadrosunda bulunan personele giyim yardımı yapılması gerektiği talebimize, kurumca; konunun Maliye Bakanlığı yetkisinde olduğu cevabı verilmiştir. Ancak kurumun Maliye Bakanlığı’ndan bu hususta talep ettiği yazıya hâlâ cevap verilmemiştir. Bu itibarla giyim yardımı verilmesi öngörülen kadrolarda görevlendirme yoluyla çalışan personele giyim yardımı verilmesi hukuken mümkün olup Maliye Bakanlığı engeli bir mazeret olarak ileri sürülmemelidir.
Nisan 2013, Ekim 2013, Nisan 2014 Kurum İdari Kurulu toplantılarında koruma ve güvenlik personelinin öğrenim durumları ve mesleki tecrübeleri itibarıyla yurt yönetim memurluğu, VHKİ, memurluk gibi kadrolara geçirilmelerini de talep etmiştik.
Koruma ve güvenlik hizmetlerinin özel güvenlik şirketlerinden hizmet alımı yoluyla karşılanması neticesinde fiilen bu görev dışındaki görevlerde istihdam edilen koruma ve güvenlik kadrosunda bulunan personelin, istekleri dâhilinde öğrenim durumları ve mesleki bilgi birikimi ve tecrübeleri doğrultusunda yurt yönetim memurluğu, VHKİ, bilgisayar işletmeni, santral görevlisi gibi kadrolara geçişleri sağlanmalıdır.
Yine sendika olarak, Nisan 2014 ve Ekim 2014 Kurum İdari Kurulu toplantılarında muhasebe yetkilisi mutemetlere mali sorumluluk zammı verilmesini talep etmiştik. Bu konu 1 ve 2. dönem toplu sözleşme görüşmelerinde de talep konusu olmuştu.
Bankalarda ve Maliye Bakanlığı bünyesinde aynı görevi ifa eden Muhasebe Yetkili Memurlara mali sorumluluk ve risk tazminatı ödenirken, Yurt-Kur’da Muhasebe Yetkili Mutemet olarak çalışanlara herhangi bir tazminat ödenmediği gibi, sehven yapılan hesap hataları karşılığında bu çalışanlardan para bile kesilmektedir.
Eşit işe eşit ücret ilkesi gereği muhasebe yetkili memurlara da bankalarda ve Maliye Bakanlığı bünyesinde aynı görevi yapan muhasebe yetkili memurlar gibi mali sorumluluk ve risk tazminatı ödenmelidir.
Son olarak, Ekim 2013, Nisan 2014 ve Ekim 2014 Kurum İdari Kurulu toplantılarında nöbet ve vardiya değişim saatleri ile servis saatleri arasındaki uyumsuzluk nedeniyle servis hizmetinden faydalanamayan personel yönünden, ilave servis hizmeti sağlanması veya servis saatleri ile nöbet başlangıç-bitiş saatlerinin uyumlulaştırılmasını talep etmiş ve bunun mümkün olmadığı hallerde servis hizmetinin kamu ihale sözleşmeleri yoluyla yürütüldüğü yerlerde gerçekleştirilecek ihale sözleşmelerine bu personele otobüs kartı vb. verilmek suretiyle ulaşımın sağlanması yönünde hükümler konulması gibi alternatif yöntemler önermiştik.
Yurtlar arası personel dağılımında adaletli davranılmaması, bazı yurtlarda personel azlığından nöbetin 2 günde, bazı yurtlarda çalışanların çokluğundan 15 günde bir gelmesi, bazı çalışanlar her yıl hizmet içi eğitime çağrıldığı halde bazı çalışanlara sıranın bir türlü gelmemesi, Bölge Müdürlüğü çalışanlarına hafta sonları ve hafta içi fazla mesai yaptırılmalarının karşılığında fazla mesai ücreti ödenmemesi, kurum servislerinden Nöbetçi Memurlar ve vardiyalı personelin yeterince yararlandırılmaması, servisten yararlandırılmayan nöbetçi personele otobüs kartı ya da kart karşılığı para verilmemesi gibi sorunlar Yüksek Öğretim Kredi ve Yurtlar Kurumu’nda yaşanan ve artık çözülmesi gereken sorunlardır.
KYK çalışanları artık sorunların altının değil üstünün çizilmesini beklemektedir.
KYK’ın, sorunları birer birer çözerek her sorun için artık bunu da çözdük deyip üstünü çizeceği günler çalışanlar tarafından iple çekilmektedir.
Çanakkale-Gazze Hattında İnsan-ı Kâmili Aramak
Siyonizmin sponsorları da bedelini ödeyecek
Zorluklar dayanışmayla aşılır, sorunlar örgütlenerek çözülür
Örgütlü gücümüzle tarih yazıyor, yetkimizle kazanım üretiyoruz
Eğitim sisteminin ihtiyacı tamir mi, imar mı?
Salgın sürecinde bir fedakârlık örneği: Eğitim çalışanları
Hakkımızdan azına razı olmadık, olmayız
Pagan kültürden medet uman çağdaşlık
Kamu görevlisi devletin yükü değil, gücüdür
Yeni ufuklardan yeni umutlara
Paradigmalar sarmalında kadın ve emek
Denetim, kadavraya otopsi değil, hayata koruyucu hekimlik yapmaktır
Fedakârlıklarımızın ham maddesi ideallerimizdir
"Eğitim kovayı doldurmak değil, ateşi tutuşturmaktır"
Seçimimiz daha ideal bir eğitim düzeni içindir
Şiddet eğitimi tehdit ve tahdit ediyor
Yanlışı göstermek doğruyu görenlerin hakkıdır
Bir istiklal ve istikbal meselesi olarak öğretmenlik mesleği
Bugün için umut gelecek için müjdeyiz
Sıralama ve yerleştirme baskısı altındaki ortaöğretime yerleştirme serüvenimiz
Niceliğimizin büyüklüğünü niteliğimizin gücüyle besliyoruz
Yabancı dil öğretimi için önce öğretmen
Cefayla açılan yolu vefayla yürüyoruz
Özel öğretimin hâli ve sorunlarının halli
Tarihin öznesi olmak için paradigmayı değiştirmeliyiz
Millî Eğitim millî eğilime uymalıdır
Hikmet sırrına erebilen üstün zekâlı çocukları tanıma ve yetiştirme davamız
Büyük Türkiye hedefine inanmış 402 bin üyeyle yeni anayasa yolculuğu başlatıyoruz
Muhaciri olduğumuz dünyanın Ensarı olmak
"Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın..."
Öncü medeniyet davasında imam hatip okullarının önemi ve sorumluluğu
Hep birlikte hareketleneceğiz, bereketlenerek büyümeye devam edeceğiz
Şimdi, herkesin kazandığı toplu sözleşmeyi anlatma vakti
Kültür elçisi olarak misafir öğrenciler
'İnsanlığın son adası'nda mesuliyetimiz
Denetimin unvan, imkân ve yetki sorunu
Hayatı Hakk'a uydurmak için bismillah...
Hayatı Durdurmak Kimlerin İşine Yarar?
Öğretmenler Neden 'Ek Dersi' Değil de 'Ek İşi' Tercih Ediyorlar?
Dünü Kuşanıp Yarını Kuşatacaklar Buluştu
Yüreği, Kavgası, Sevdası ve Kalemi Güzel Adam
Ya Cumhurbaşkanı Öğretmen Olsaydı!
'Akademik Zam' Yeni Hükümetin Önceliği Olmalıdır
Aynı Sorun Aynı Hata Aynı Tartışma
FATİH Projesi Mesleki Eğitimi Uçurabilir mi?
İmkânsız Diye Bir Şey Yoktur
İHH'ya Hasım Olanlar İsrail'e Hısım Olanlardır
Milli Eğitimin Çağı Dönüştürecek Projesi
YÖK, Teknik Öğretmenleri Duymalıdır
Şafak Pavey'in Merhameti Değil, Rosa Parks'ın Başarısı
Sendikacılığın Öğretmeni Erol Battal
Öğretmenler Zimmetle Karşı Karşıya!
Sayın Bakanım, Bürokratların Öğretmene Neden Zulmediyor?
MEB Hukuk Müşavirliği Başörtüye Serbestliği Hazmedemedi mi?
Onlar Çaresizliklerinden, Biz İse İnsanlığımızdan Utandık
Eğitim-İş’e Acil Şifalar Diliyorum
Kılık Kıyafet Özgürlüğü Eyleminde Dik Duranlar ve Dibe Vuranlar
MEB “Unutan iyileşir” Politikasını Bırakmalı
Milli Eğitim 100 Temel Eseri, Ertuğrul Günay İse Kendini Gözden Geçirsin
Sıddık Ertaş’ın Rosa Parks Duruşunu Kutluyorum
Devletin Sadık Kulları ‘Çiçek Olun’…
Statükonun Mankurtlaşmış Kibirli Bekçilerine
Vali Öğretmenleri Anladı Darısı Hükümete
Çığlıklar Feryada Dönüştü Çözüm: İl Emri
Eğitim-Bir-Sen Neleri Yapmadı?
‘Kamusal Alan’ Koca Bir Yalan!
Bakan Felaket Tellallarını Ters Köşeye Yatırdı
Bakan’ın İçi Burkulmuş, Biz ise Çileden Çıktık
Öğretmenler Bu Kez Himmet Değil Buğday İstiyor
Herkesi Eğitim Müfettişi Olmaya Davet Ediyorum
Bazı Eğitim Müfettişleri İstiklal Mahkemelerine Rahmet Okutuyor!
Özel Harekât Okullara Kaydırılsın (!)
Yalan Namertlerin Cesaretidir
Fişleyen Rektörü ve Dışlanan Doçenti Anlayabilmek…
Kurban Olarak Daha Kaç Okul Müdürü Lazım?
Şeflere “Ötanazi” Uygulanıyor
BT Öğretmenlerinin Sorunları Çözülebilir mi?
Sözleşmeli Yolluğunda Yanlışlar Zinciri!
Zorluklar dayanışmayla aşılır, sorunlar örgütlenerek çözülür
Kazanımlarımızın niteliği
Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal davası
Zirvede olmak, mücadelede kararlı, istikrarlı olmaktır
Anayasa Mahkemesi’ne niçin gittiler
Eğitim yönetiminin öncelikli gündemi eğitimcilerin sorunlarını çözmek olmalıdır
Çanakkale-Gazze Hattında İnsan-ı Kâmili Aramak
Bizimle canlanacak nice umutlara doğru
Örgütlü olmanın bereketiyle birleştik, birleştikçe büyüdük ve güçlendik
Psikopatik zevzeklerin kuru gürültüsü
Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal davası
FİLİSTİN DİRENİŞİ, MÜSLÜMANLARIN GELECEĞİ VE EMPERYALİZMİN ÇÖKÜŞÜ