YENİ TÜRKİYE’YE ONAY VEREN MİLLETİMİZE TEŞEKKÜR EDİYORUZ
Memur-Sen ve Eğitim-Bir- Sen Kırşehir Şube başkanı Oktay Cebeci referandum sonucu ile ilgili bir basın açıklaması yaptı. Cebeci şunları kaydetti:
“16 Nisan 2017 Pazar günü gerçekleşen referandum sonucunda milletimiz; Türkiye’nin öze dönüşüne, geleceğe doğru kararlı yürüyüşüne, güven ve istikrar perspektifiyle yükselişine hız kazandıracak anayasa değişikliğine ‘evet’ demiş ve onay vermiştir.
Milletimiz; referandum sürecinde, sandık aşamasında ve sonucun açıklanması sonrasında aklıselime dayalı tavırlarıyla demokratik olgunluğunu, sandığa gitme oranıyla demokrasinin asli öznesi ve siyasal iradenin mutlak sahibi olduğunu, vesayeti bitirme noktasındaki kararlılığıyla yeni, büyük ve güçlü Türkiye hedefindeki öncü sorumluluğunu bir kez daha tescillemiştir.
Yaşlısından gencine, kamu görevlisinden işçisine, kadınından erkeğine, ‘Tercih Evet’ diyenden demeyenine fert fert bütün milletimiz; iradesine ket vurulamayacak, özgürlüklerin önüne set çekilemeyecek, vesayetin esamesine, ihanetin zerresine tahammül edilmeyecek bir gelecek ve Türkiye noktasında milli mutabakatını ortaya koymuştur.
Doğrudan millet tarafından onaylanan anayasa değişikliğinin gereği olarak, siyasetin pratikleri ve devlet yönetiminin işleyişi noktasında yeni bir devir başlamıştır. Bu devrin hayat bulmasını, vesayetin yok olmasını engellemek adına referandum sürecine doğrudan müdahil olan ülkelerin, uluslararası platformların tutumları, millet tarafından hem bertaraf edilmiş hem de kaydedilmiştir. 16 Nisan’da milletimiz, içerideki vesayet mahfillerinin yanında dışarıdaki vesayet destekçisi ülkeleri de tekrar tevessül edemeyecekleri şekilde devre dışı bırakmıştır.
Referandumdaki ‘evet’ kararını, milletimizin; terörün, ihanetin, küresel sömürünün öznelerini, tetikçilerini, eylemlerini, söylemlerini, kumpas ve tezgâhlarını sınır dışı etme kararı olarak görüyoruz. Anadolu’nun bütün renkleriyle birlikte ve hür yaşadığı, farklılıkların zenginlik, vatandaşlığın hukuki eşitlik olarak yaşandığı yeni Türkiye, sadece insanlarımız için değil, dünya mazlumları ve mağdurları için de güven ve adalet kapısıdır. Bunun bilincinde olarak, 17 Nisan’dan itibaren üreten Türkiye, büyüyen Türkiye, gelişen Türkiye, çözüm üreten, sorun tüketen Türkiye, demokratik devletin, özgür bireyin, sivil toplumun cari olduğu Türkiye için ter akıtmalı ve kafa yormalıyız. Türkiye’yi hak ettiği yere birlikte, el ele taşımalıyız. Kamplaşmanın, kutuplaşmanın, birbirine sırt dönmenin bize ödettiği faturaları unutmadan, geleceğe dair güvenli adımlarla, istikrarı kuşanmış bir siyasal kurguyla yol almalıyız. Bunu başarırsak, ufku açık millet; yolu açık Türkiye’yi hem kuracak hem koruyacak hem de hak ettiği zirveye taşıyacaktır.
İstiklal Marşımızın ilk sözü, şerre ve batıla karşı mücadelede inanç ve medeniyet değerlerimizin özü olan “Korkma” duruşunun bütün mecralarda tezahürüne zemin oluşturacak olan anayasa değişikliğinin ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin, milletimize, ülkemize, bölgemize, insanlığa huzur, refah, barış ve adalet getirmesi; zulmün ve zulmü besleyen dünya düzeninin sona ermesi noktasında sağlayacağı fırsat ve imkânları milletimizle birlikte oluşturma inanç ve kararlılığında Allah daima yar ve yardımcımız olsun.