Memur-Sen, toplu sözleşme ikramiyesi kazanımını Anayasa Mahkemesi’ne taşıyarak iptal ettiren CHP’yi protesto etti. Memur-Sen yönetimi, bağlı sendikaların başkan ve yönetim kurulları ve üyelerin katılımıyla CHP binası önünde yapılan eylemde konuşan Genel Başkan Ali Yalçın, “CHP eli ve Anayasa Mahkemesi kararıyla mağdur edilmiş 2 milyon 200 bine yaklaşan kamu görevlisinin öfkesini ifade etmek, aylık 345 TL, yıllık 4 bin 150 TL’sini kaybettirdiğiniz emekçinin bu kaybını CHP olarak karşılayacak mısınız? Hazineden aldığınız parayı, mağdur ettiğiniz emekçilere verecek misiniz” diye sormak, toplu sözleşme ikramiyesini ortadan kaldıran alın terinin hasmı, sorumsuz siyasete tepki göstermek için toplandıklarını vurgulayarak, “Emek, ekmek, adalet ve özgürlük mücadelemizi verirken, hep haktan yana olduk. Erdemli sendikal mücadelemizi sürdürürken, hakkı gözettik, hakkaniyeti savunduk. Ülkemizin demokratikleşmesine katkı sağlarken de kamu görevlilerinin kazanımlarını artırırken de hep bu şiarla hareket ettik. Ancak, biz bu mücadeleyi verirken, emeğin değerini artırmaya çabalarken maalesef birileri de emeğin ve emekçinin kuyusunu kazarak, elde edilmesini sağladığımız hakkın yok edilmesine neden olmuştur” dedi.
CHP, yaptığı başvuruyla memurlara ödenen toplu sözleşme desteğinin de iptal edilmesini hedef almıştır
Konuştuklarında mangalda kül bırakmayan, emek diyen, emekçi diyen, sosyal adalet diyen, alın teri diyen, ana muhalefet partisinin diliyle icraatının birbirine uymadığını ifade eden Yalçın, şöyle devam etti: “Reklam yüzü ile gerçek yüzü birbirini tutmuyor. 2005 yılında yapılan toplu görüşmelerde, ‘sendika ödeneği’ adıyla ilk kez sendikal literatüre giren ‘toplu sözleşme ikramiyesi’ CHP marifetiyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti. Buna rağmen, 375 sayılı KHK’da 3 ayda bir 45 TL olarak ödenmesi hüküm altına alınan bu ikramiye her toplu sözleşme döneminde Memur-Sen sayesinde artırılmış ve dikkate değer rakamlara doğru yükseltilmiştir, yükseltilmeye de devam etmektedir. 2022 yılında yapılan değişiklikle de memurların en az yüzde 2’sini üye kaydeden sendikaların üyelerine miktarı toplu sözleşmeyle belirlenecek tutarda ‘toplu sözleşme ikramiyesi’ ödenmesi hükmü getirilmiş ve tutarın masada taraflarca belirlenebilmesi sağlanmıştı. Yetkili konfederasyon olarak, toplu sözleşme masasında yoğun uğraşlar sonucu elde ettiğimiz ve 2023 Mayıs verilerine göre 2 milyon 18 bin, bugünkü rakamlarla 2 milyon 200 bine yaklaşan memura aylık 538 TL gelir sağladığımız ‘toplu sözleşme ikramiyesi’ne ilişkin hüküm CHP’nin basiretsiz, sorunlu ve sorumsuz muhalefet anlayışının bir tezahürü olarak Anayasa Mahkemesi’ne ilgili mevzuat hükmünün tamamının iptali için başvurmasıyla, mahkeme tarafından evrensel hukuk kurallarıyla açıkça çelişen mesnetsiz gerekçelerle iptal kararı verilmiş, memurların aylık 345 TL, yıllık 4 bin 150 TL hak kaybına uğramasına neden olunmuştur. Yani CHP, 2 milyon 200 bine varan memurun cebindeki 345 TL’nin çekilmesine, aylıklarının düşmesine, hakkının, hukukunun yok edilmesine neden olmuştur. Bu, açıkça emek düşmanlığıdır, emekçi düşmanlığıdır, hak düşmanlığıdır. Her ne kadar Anayasa Mahkemesi sadece toplu sözleşme ikramiyesine ilişkin hükmü iptal etmiş olsa da başta şimdiki genel başkan olmak üzere sorumsuz ve sorunlu siyasetçilerin imzasını taşıyan iptal başvurusunda CHP’nin, toplu sözleşme ikramiyesinin yanında toplu sözleşme desteğinin de iptal edilmesi, yani sendikalı tüm kamu görevlilerinin ilave ödemelerinin yok edilmesi için dava açtığını tüm kamu görevlilerinin bilmesini istiyoruz. Bir kez daha yineliyorum: Bu basiretsizlikte çığır açmak demektir. CHP tarafından, emekçinin direncini ve pazarlık gücünü artıran, sendikalaşma oranını yükseltici bir etki oluşturan ve örgütlenmeyi ödüllendiren düzenlemenin tamamına dava açılmış, sendikalı kamu görevlilerinin ne prim ne de destek adı altında herhangi bir ödeme almamaları için gayret gösterilmiştir.”
CHP’nin, imar ve ihya yerine imha gayretleriyle yaptığı başvurusu sonucunda memura, memur sendikalarına ve memur sendikacılığına bakış açısı çarpık olan, çağın gerisinde kalarak uluslararası hukuktaki gelişmeleri ıskalayan Anayasa Mahkemesi’nin toplu sözleşme ikramiyesine ilişkin hükmün iptaline karar verdiğini, sendika üyesi bütün kamu görevlilerinin aylık sadece 190 TL toplu sözleşme desteği alabileceğine hükmettiğini dile getiren Yalçın, “CHP’nin bir genel başkan yardımcısı, yalanlar ve iftiralarla dolu, cehaletin numunesi olan meşum açıklamasında, sebep oldukları bu haksız ve mağdur edici sonuçtan bir de utanmadan, sıkılmadan, hicap duymadan Memur-Sen’i sorumlu tutmaya kalkıyor. Gerçekleri çarpıtarak kamuoyunu yanıltmaya yönelik açıklamadan imza attığı iptal başvurusundan habersiz olduğu ve telaşla, mağdur ettikleri 2 milyondan fazla kamu görevlisinin sorumluluğundan kaçtıkları anlaşılmaktadır. Dava dilekçesi ortada. Amacınız, iddia ettiğiniz üzere tüm sendikalı kamu görevlilerinin 538 TL almasını sağlamak idiyse neden aylık 190 TL tutarındaki toplu sözleşme desteğinin iptali için de dava açtınız? Anayasa Mahkemesi bu talebinizi de yerinde bulsaydı, bugün 190 TL bile alınmıyor olacaktı. Allah aşkına böyle muhalefet mi olur? Muhalefetten emeğe ve emekçiye muhalefet etmeyi mi anlıyorsunuz? Yaptığı söylediğini, söylediği yaptığını tutmuyor! Bu nasıl bir siyaset! Bildikleri yanıldıklarına yetmiyor! Bu nasıl bir emek düşmanlığı? Anlamak, idrak etmek mümkün değil! Neymiş, Meclis’e önerge vereceklermiş, tüm çalışanlara para talep edeceklermiş! Telaşla açık kapatma hareketi” şeklinde konuştu.
ÇSG Bakanı Vedat Işıkhan’ın açıklamaları garabet kararla oluşan kaosun ve tepkimizin görüldüğünü gösteriyor
Türkiye’de 135 siyasi partinin bulunduğunu, hazine yardımını sadece yüzde 3 barajını geçenlerin alabildiğini kaydeden Yalçın, “CHP olarak 2024’te barajı geçtiğiniz için hazineden alacağınız 1 milyar 8 yüz milyon TL parayı hak kaybına neden olduğunuz memurlara verecek misiniz? Memurun zararını tazmin edecek misiniz? Oluşturduğunuz boşluğu, ‘önerge verdik bak’ diyerek illüzyonla atlatamazsınız. Dünyanın her yerinde ana muhalefet emekçinin yanında olur, toplu sözleşmelerde biz mücadele ederken hiç yanımızda göremedik sizi, bu nasıl ana muhalefet! Onlar ne kadar uğraşsa da çabalasa da memurun hakkına halel getirmeye yeltense de Anayasa Mahkemesi’ni bu aymazlıklarına alet etse de biz Memur-Sen olarak memurların haklarını korumayı, kazanımlarını artırmayı, ilave ödemeler almalarını sağlamayı sürdüreceğiz. Nitekim Anayasa Mahkemesi’nin garabet kararı sonrası konfederasyonumuz genel merkezinden hükûmet yetkililerine çağrıda bulunarak, telefon diplomasisi yaparak, memurların mağdur edilmemesini, toplu sözleşme kazanımlarının korunmasını, 2024 bütçesinde bulunan ve ödeme kalemi olarak ayrılan paralarının ceplerinden çekilmesine müsaade edilmemesini istedik. Çok geçmeden bir saat içinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından yapılan açıklamada, çağrımızın karşılık bulduğunu gördük. Sayın Bakan, Anayasa Mahkemesi’nin bu hukuksuz ve garabet kararının hatalı ve yanlışlığına vurgu yapmış, bu noktada gerekli adımları atacaklarını beyan etmiştir” ifadelerini kullandı.
CHP’nin neden olduğu mağduriyet önümüzdeki aya kalmadan giderilmelidir
“Kamu görevlileri müsterih olsunlar” diyerek sözlerini sürdüren Yalçın, sözlerini, “Memur-Sen varsa mücadele vardır, Memur-Sen varsa hak vardır, Memur-Sen varsa adalet vardır, hakkaniyet vardır, kazanımlar vardır. Memurun hakkına el uzatanların, parasına göz dikenlerin bu pervasızlıklarını yanlarına kâr bırakmayacağız. Hükûmete buradan çağrıda bulunuyorum: En kısa sürede çözüm üretilmeli, mağduriyet önümüzdeki aya kalmadan giderilmelidir” şeklinde tamamladı.
Konuşmanın ardından, CHP binasının önüne siyah çelenk bırakıldı.